SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU SIFATU’S-SALAT

<< 473 >>

باب: وضوء الصبيان، ومتى يجب عليهم الغسل والطهور، وحضورهم الجماعة والعيدين والجنائز، وصفوفهم.

161. Çocukların Abdesti, Kendilerine Boy Abdesti Alıp Temizlenmenin Ne Zaman Farz Olacağı, Çocukların Cemaate, Bayram Ve Cenaze Namazlarına Katılmaları, Saflarını Nasıl Tutacakları

 

حدثنا ابن المثنى قال: حدثني غندر قال: حدثنا شعبة قال: سمعت سليمان الشيباني قال: سمعت الشعبي قال: أخبرني من مر مع النبي صلى الله عليه وسلم على قبر منبوذ، فأمهم وصفوا عليه. فقلت: يا أبا عمرو، من حدثك؟ فقال: ابن عباس.

 

[-857-] Süleyman eş-Şeybânî Şa'bî'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte terk edilmiş ve bir kenarda unutulmuş bir kabre uğrayan ashâb-ı kirâm'dan bir zât bana haber verdi; Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu kabrin yanından geçerken orada durup bize imamlık yaptı ve {ölünün cenaze namazını kıldırdı.) Biz de arkasında saf olmuştuk."

 

Râvî Süleyman eş-Şeybânî diyor ki: "Ben Şa'bî'ye: Ya Ebu Amr sana bu rivayeti kim nakletti diye sorduğumda şöyle cevap verdi: Abdullah İbn Abbâs anlattı.

 

Tekrar: 1247, 1319, 1321, 1322, 1326 ve 1340

 

 

حدثنا علي بن عبد الله قال: حدثنا سفيان قال: حدثني صفوان بن سليم، عن عطاء بن يسار، عن أبي سعيد الخدري، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الغسل يوم الجمعة واجب على كل محتلم).

 

[-858-] Ebu Saîd el-Hudrî (r.a.) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Cum'a günü boy abdesti  (ğusüi) almak, ihtilam olan (ergenlik çağına giren) herkese vaciptir.

 

Tekrar: 879, 880, 895 ve 2665.

 

 

حدثنا علي بن عبد الله قال: أخبرنا سفيان، عن عمرو قال: أخبرني كريب، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال: بت عند خالتي ميمونة ليلة، فنام النبي صلى الله عليه وسلم، فلما كان في بعض الليل، قام رسول الله صلى الله عليه وسلم، فتوضأ من شن معلق وضوءا خفيفا، يخففه عمرو ويقلله جدا، ثم قام يصلي، فقمت فتوضأت نحوا مما توضأ، ثم جئت فقمت عن يساره، فحولني فجعلني عن يمينه، ثم صلى ما شاء الله، ثم اضطجع، فنام حتى نفخ، فأتاه المنادي يأذنه بالصلاة، فقام معه إلى الصلاة، فصلى ولم يتوضأ. قلنا لعمرو: إن ناسا يقولون: إن النبي صلى الله عليه وسلم تنام عينيه ولا ينام قلبه؟ قال عمرو: سمعت عبيد بن عمير يقول: إن رؤيا الأنبياء وحي، ثم قرأ: {إني أرى في المنام أني أذبحك}.

 

[-859-] İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediği nakledilmiştir: Bir gece teyzem Meymune'nin yanında kalmıştım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gecenin bir kısmı geçtikten sonra kalktı ve duvarda asılı olan bir kaptan çok fazla su kullanmadan (hafif) abdest aldı. Ardından kalkıp namaz kılmaya başladı. Ben de onun abdestine benzer bir şekilde abdest aldım ve sol tarafına geçip namazda kendisine uydum. Bunun üzerine beni tutup sağ tarafına geçirdi. Bu şekilde Allah Teala'nın dilediği kadar namaz kıldıktan sonra oraya uzandı; Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyumuştu ve hatta horlaması duyuluyordu."

 

Bu hadis'in ravilerinden Amr'a: "Bazı kimseler Resulullah s.a.v.'in gözleri uyur fakat kalbi uyumaz diyerek bunun ona has bir durum olduğunu iddia ediyorlar" şeklinde yöneltilen bir soruya Amr şu cevabı vermiştir: "Ben Ubeyd ibn Umeyr'in, Nebilerin rüyası vahiydir, dediğini ve "Ben rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm" âyetini okuduğunu işittim,"

 

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن إسحق بن عبد الله بن أبي طلحة، عن أنس بن مالك:

 أن جدته مليكة دعت رسول الله صلى الله عليه وسلم لطعام صنعته، فأكل منه، فقال (قوموا فلأصلي بكم). فقمت إلى حصير لنا قد اسود من طول ما لبس، فنضحته بماء، فقام رسول الله صلى الله عليه وسلم واليتيم معي، والعجوز من ورائنا، فصلى بنا ركعتين.

 

[-860-] Enes İbn Mâlik'ten rivayet edilmiştir: "Bir gün Enes İbn Mâlİk'in ninesi Müleyke Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İ yemeğe davet eder. Davete icabet eden Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yemeği yedikten sonra oradakilere size namaz kıldırayım' buyurur. Enes İbn Mâlik şöyle diyor: Bunun üzerine ben uzunca bir süre kullanılmadan beklediği için kararmış hasırımızı aldım ve üzerine biraz su serptim. Ardından namaza başladık. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem İmam olarak önümüzde bulunuyordu, ben ve yetim aynı safta idik, ninem ise bizim arkamızda namaza durmuştu. Bu şekilde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize iki rekat namaz kıldırdı."

 

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة، عن مالك، عن ابن شهاب، عن عبيد الله بن عبد الله بن عتبه، عن ابن عباس رضي الله عنهما أنه قال: أقبلت راكبا على حمار أتان، وأنا يومئذ قد ناهزت الاحتلام، ورسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي بمنى إلى غير جدار، فمررت بين يدي بعض الصف، فنزلت وأرسلت الأتان ترتع، ودخلت في الصف، فلم ينكر ذلك علي أحد.

 

[-861-] Abdullah İbn Abbas şöyle demiştir: "Ben bir dişi merkebin üstünde ilerliyordum. O sıralarda ergenlik çağına henüz girmiştim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İn Mina'da ashâb-ı kirâm'a namaz kıldırdığını fark ettim. önlerinde duvar gibi bir engel yoktu. Ben safların bir kısmının önünden bu şekilde geçip merkepten indim ve otlaması için onu salıverdim. Sonra da gidip saflardan birisine girerek namaza durdum. O gün hiç kimse benim bu hareketlerimi yadırgamamış ve bana karşı çıkan olmamıştı."

 

 

حدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني عروة بن الزبير: أن عائشة قالت: أعتم النبي صلى الله عليه وسلم.وقال عياش: حدثنا عبد الأعلى: حدثنا معمر، عن الزهري، عن عروة، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 أعتم رسول الله صلى الله عليه وسلم في العشاء، حتى ناداه عمر: قد نام النساء والصبيان، فخرج رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: (إنه ليس أحد من أهل الأرض يصلي هذه الصلاة غيركم). ولم يكن أحد يومئذ يصلي غير أهل المدينة.

 

[-862-] Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Bir gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatsı namazını geciktirmişti. Hatta bu gecikmeden dolayı Ömer gelip Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Ya Resulallah! Kadınlar ve çocuklar uykuya daldı' diye seslenmişti. Bunun üzerine Resulullah  Sallallahu Aleyhi ve Sellem odasından çıktı ve cemaate şöyle buyurdu: 'Yeryüzünde sizden başka bu namazı kılan hiç kimse yoktur.' Aslında o gün Medine'de yaşayanlardan başka namaz kılan da yoktu."

 

 

حدثنا عمرو بن علي قال: حدثنا يحيى قال: حدثنا سفيان: حدثنا عبد الرحمن بن عابس: سمعت ابن عباس رضي الله عنهما:

 قال له رجل: شهدت الخروج مع رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قال: نعم، ولولا مكاني منه ما شهدته، يعني من صغره، أتى العلم الذي عند دار كثير بن الصلت، ثم خطب، ثم أتى النساء فوعظهن، وذكرهن، وأمرهن أن يتصدقن، فجعلت المرأة تهوي بيدها إلى حلقها، تلقي في ثوب بلال، ثم أتى هو وبلال البيت.

 

[-863-] İbn Abbas (r.a.) hakkında şöyle bir hâdise nakledilmiştir: "Birisi gelip Abdullah İbn Abbâs'a; 'Sen hiç Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bayram namazı için musallaya (namazgah - namaz kılınan yer) gittin mi?' diye sorar. İbn Abbâs ona şu cevabı verir; 'Evet, bayram namazı için Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte musallada bulundum. O zamanlar yaşım küçük olduğu için rahatlıkla Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yakın durabiliyordum. Zaten küçük olmasaydım onu görmem mümkün olmazdı. Bir defasında Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem bayram namazı için Kesir İbnüs-Salt'a ait arazinin yanı başında bulunan bir mekana gelmiş ve burada insanlara hutbe îrad etmişti. Ardından kadınlara yönelip bazı nasihatlerde bulunmuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o gün kadınlara mallarını sadaka olarak vermelerini emretmişti. Bunun üzerine kadınlar parmaklarında bulunan alyanslarını hemen çıkarıp Bilâl'ın tuttuğu elbisesine bırakmaya başladılar. Ardından Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Bilâl ile birlikte eve döndü."

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhari, bab başlığında çocukların abdesti demekle yetinmiş fakat bu­nun hükmüyle ilgili olarak herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Zeyn İbnü'l-Müneyyir konu hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştır: "İmam Buhârî kullanmış olduğu başlıkta çocukların abdestinin hükmünü açıklamamıştır. Çünkü;

 

a. Eğer çocukların abdest almasının mendup olduğunu söyleseydi, çocukların abdestsiz bir şekilde kılmış oldukları namazın geçerli ola­cağını kabul etmiş olacaktı,

 

b. Eğer çocukların abdest almasının vacip olduğunu söyleseydi, çocukların abdesti terk etmeleri durumunda uhrevî cezaya muhatap olacaklarını kabul etmiş olacaktı. İşte bu yüzden daha sade ve yanlış anlaşılmaya yol açmayacak bir başlık kullandı.

 

Çocukların boy abdesti almasını gerektiren durumlarla normal namaz abdestinin aksine çok nadir karşılaşıldığı için bu konuyla ilgili olarak herhangi bir açıklamada bulunmayan İmam Buhârî daha sonra çocukların ergenliğe adım atmaları durumunda boy abdestiyle mükellef olacaklarına değinmiştir. Bu bâb başlığı altında zikredilen hadislerden sadece Ebu Saîd hadisi boy abdestinin ne zaman farz olacağına işaret etmektedir. Çünkü bu hadisten anlaşıldığı kadarıyla (mefhum) Cuma günü boy abdesti almak ergen olmayan küçüklere farz değildir. Buna göre boy abdestinin farz olabilmesi için küçüğün ergenlik çağına girmesi şarttır.

 

Ebu Dâvud, Tirmizî, İbn Hüzeyme ve Hâkim'İn Abdülmelik İbn Rebî İbn Sübra'nın dedesinden merfu olarak naklettiği "Çocuk yedi yaşına girdiği zaman kendisine namazı öğretin, on yaşına girdiğinde hala namaz kılmıyorsa onu dövün" hadisi abdest almanın vaktine işaret etmekte ve bu zamanı belirlemektedir,  Zira namazın kılınabilmesi için abdest almak şarttır. Hadisin zahiri İtibariyle bu hükmü gösterdiğini söyleyen bazı âlimler bulunmaktadır. Onlara göre, çocukların namaz kılması farzdır. Çünkü Resulullah (s.a.v.) namaz kılmayan çocukların dövülmesini emretmiştir. Zaten herhangi bir hususun terki durumunda ceza öngörülüyorsa o şeyin farz olduğu anlaşılır. Ahmed İbn Hanbel kendisinden nakledilen bir rivayete göre bu görüştedir.

el-Bendenîcî, İmam Şâfii’ıin bu görüşe îmada bulunduğunu nakletmiştir. Fakat alimlerin çoğunluğuna göre namazın çocuğa farz olabilmesi için ergenlik çağına girmesi şarttır ve Resulullah (s.a.v.)’in namazı terk eden çocuğun dövülmesiyle ilgili emri terbiye amaçlıdır.

 

el-Beyhakî ise çok kesin bir ifade ile yukarıdaki hadisin (ve dolayısıyla hadisle ifade edilen hükmün) "Ergenlik çağına girene kadar çocuktan kaldırılmıştır" hadisiyle neshedildiğini söylemiştir. Konuyla ilgili ayrıntılı açıklama Kitabu'n-Nikah'ta yapılacaktır.