باب: وضوء
الصبيان،
ومتى يجب
عليهم الغسل
والطهور،
وحضورهم
الجماعة
والعيدين
والجنائز،
وصفوفهم.
161. Çocukların Abdesti, Kendilerine Boy Abdesti Alıp
Temizlenmenin Ne Zaman Farz Olacağı, Çocukların Cemaate, Bayram Ve Cenaze
Namazlarına Katılmaları, Saflarını Nasıl Tutacakları
حدثنا
ابن المثنى
قال: حدثني
غندر قال:
حدثنا شعبة
قال: سمعت
سليمان
الشيباني قال:
سمعت الشعبي
قال: أخبرني
من مر مع
النبي صلى
الله عليه
وسلم على قبر
منبوذ، فأمهم
وصفوا عليه.
فقلت: يا أبا
عمرو، من
حدثك؟ فقال:
ابن عباس.
[-857-] Süleyman eş-Şeybânî Şa'bî'nin şöyle dediğini nakletmiştir:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte terk edilmiş ve bir
kenarda unutulmuş bir kabre uğrayan ashâb-ı kirâm'dan bir zât bana haber verdi;
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu kabrin yanından geçerken orada durup
bize imamlık yaptı ve {ölünün cenaze namazını kıldırdı.) Biz de arkasında saf
olmuştuk."
Râvî Süleyman eş-Şeybânî diyor ki: "Ben Şa'bî'ye: Ya Ebu Amr
sana bu rivayeti kim nakletti diye sorduğumda şöyle cevap verdi: Abdullah İbn
Abbâs anlattı.
Tekrar: 1247, 1319, 1321, 1322, 1326 ve 1340
حدثنا
علي بن عبد
الله قال:
حدثنا سفيان
قال: حدثني
صفوان بن
سليم، عن عطاء
بن يسار، عن
أبي سعيد
الخدري، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (الغسل
يوم الجمعة
واجب على كل
محتلم).
[-858-] Ebu Saîd el-Hudrî (r.a.) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Cum'a günü boy abdesti (ğusüi) almak, ihtilam olan (ergenlik çağına
giren) herkese vaciptir.
Tekrar: 879, 880, 895 ve 2665.
حدثنا
علي بن عبد
الله قال:
أخبرنا
سفيان، عن عمرو
قال: أخبرني
كريب، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما قال: بت
عند خالتي
ميمونة ليلة،
فنام النبي
صلى الله عليه
وسلم، فلما
كان في بعض
الليل، قام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، فتوضأ
من شن معلق وضوءا
خفيفا، يخففه
عمرو ويقلله
جدا، ثم قام
يصلي، فقمت فتوضأت
نحوا مما
توضأ، ثم جئت
فقمت عن
يساره، فحولني
فجعلني عن
يمينه، ثم صلى
ما شاء الله، ثم
اضطجع، فنام
حتى نفخ،
فأتاه
المنادي يأذنه
بالصلاة،
فقام معه إلى
الصلاة، فصلى
ولم يتوضأ.
قلنا لعمرو:
إن ناسا
يقولون: إن
النبي صلى
الله عليه
وسلم تنام
عينيه ولا
ينام قلبه؟
قال عمرو:
سمعت عبيد بن
عمير يقول: إن
رؤيا الأنبياء
وحي، ثم قرأ:
{إني أرى في
المنام أني أذبحك}.
[-859-] İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediği nakledilmiştir: Bir gece teyzem
Meymune'nin yanında kalmıştım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gecenin
bir kısmı geçtikten sonra kalktı ve duvarda asılı olan bir kaptan çok fazla su
kullanmadan (hafif) abdest aldı. Ardından kalkıp namaz kılmaya başladı. Ben de
onun abdestine benzer bir şekilde abdest aldım ve sol tarafına geçip namazda
kendisine uydum. Bunun üzerine beni tutup sağ tarafına geçirdi. Bu şekilde
Allah Teala'nın dilediği kadar namaz kıldıktan sonra oraya uzandı; Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyumuştu ve hatta horlaması duyuluyordu."
Bu hadis'in ravilerinden Amr'a: "Bazı kimseler Resulullah
s.a.v.'in gözleri uyur fakat kalbi uyumaz diyerek bunun ona has bir durum
olduğunu iddia ediyorlar" şeklinde yöneltilen bir soruya Amr şu cevabı
vermiştir: "Ben Ubeyd ibn Umeyr'in, Nebilerin rüyası vahiydir, dediğini ve
"Ben rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm" âyetini okuduğunu
işittim,"
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن إسحق بن عبد
الله بن أبي
طلحة، عن أنس
بن مالك:
أن
جدته مليكة
دعت رسول الله
صلى الله عليه
وسلم لطعام
صنعته، فأكل
منه، فقال
(قوموا فلأصلي
بكم). فقمت إلى
حصير لنا قد
اسود من طول ما
لبس، فنضحته
بماء، فقام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم واليتيم
معي، والعجوز
من ورائنا،
فصلى بنا
ركعتين.
[-860-] Enes İbn Mâlik'ten rivayet edilmiştir: "Bir gün Enes İbn
Mâlİk'in ninesi Müleyke Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İ yemeğe davet
eder. Davete icabet eden Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yemeği yedikten
sonra oradakilere size namaz kıldırayım' buyurur. Enes İbn Mâlik şöyle diyor:
Bunun üzerine ben uzunca bir süre kullanılmadan beklediği için kararmış
hasırımızı aldım ve üzerine biraz su serptim. Ardından namaza başladık.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem İmam olarak önümüzde bulunuyordu, ben ve
yetim aynı safta idik, ninem ise bizim arkamızda namaza durmuştu. Bu şekilde
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize iki rekat namaz kıldırdı."
حدثنا
عبد الله بن
مسلمة، عن
مالك، عن ابن
شهاب، عن عبيد
الله بن عبد
الله بن عتبه،
عن ابن عباس
رضي الله
عنهما أنه قال: أقبلت
راكبا على
حمار أتان،
وأنا يومئذ قد
ناهزت
الاحتلام،
ورسول الله
صلى الله عليه
وسلم يصلي
بمنى إلى غير
جدار، فمررت
بين يدي بعض
الصف، فنزلت
وأرسلت
الأتان ترتع،
ودخلت في
الصف، فلم
ينكر ذلك علي
أحد.
[-861-] Abdullah İbn Abbas şöyle demiştir: "Ben bir dişi merkebin
üstünde ilerliyordum. O sıralarda ergenlik çağına henüz girmiştim. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İn Mina'da ashâb-ı kirâm'a namaz kıldırdığını fark
ettim. önlerinde duvar gibi bir engel yoktu. Ben safların bir kısmının önünden
bu şekilde geçip merkepten indim ve otlaması için onu salıverdim. Sonra da
gidip saflardan birisine girerek namaza durdum. O gün hiç kimse benim bu
hareketlerimi yadırgamamış ve bana karşı çıkan olmamıştı."
حدثنا
أبو اليمان
قال: أخبرنا
شعيب، عن
الزهري قال:
أخبرني عروة
بن الزبير: أن
عائشة قالت:
أعتم النبي
صلى الله عليه
وسلم.وقال
عياش: حدثنا
عبد الأعلى:
حدثنا معمر،
عن الزهري، عن
عروة، عن
عائشة رضي
الله عنها قالت:
أعتم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في
العشاء، حتى
ناداه عمر: قد
نام النساء
والصبيان،
فخرج رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال: (إنه ليس
أحد من أهل
الأرض يصلي
هذه الصلاة غيركم).
ولم يكن أحد
يومئذ يصلي
غير أهل
المدينة.
[-862-] Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Bir gün Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem yatsı namazını geciktirmişti. Hatta bu gecikmeden dolayı Ömer
gelip Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Ya Resulallah! Kadınlar ve
çocuklar uykuya daldı' diye seslenmişti. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem odasından çıktı
ve cemaate şöyle buyurdu: 'Yeryüzünde sizden başka bu namazı kılan hiç kimse
yoktur.' Aslında o gün Medine'de yaşayanlardan başka namaz kılan da
yoktu."
حدثنا
عمرو بن علي
قال: حدثنا
يحيى قال:
حدثنا سفيان:
حدثنا عبد
الرحمن بن
عابس: سمعت
ابن عباس رضي
الله عنهما:
قال
له رجل: شهدت
الخروج مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؟ قال:
نعم، ولولا
مكاني منه ما
شهدته، يعني
من صغره، أتى
العلم الذي
عند دار كثير
بن الصلت، ثم
خطب، ثم أتى
النساء
فوعظهن،
وذكرهن،
وأمرهن أن
يتصدقن، فجعلت
المرأة تهوي
بيدها إلى
حلقها، تلقي
في ثوب بلال،
ثم أتى هو
وبلال البيت.
[-863-] İbn Abbas (r.a.) hakkında şöyle bir hâdise nakledilmiştir:
"Birisi gelip Abdullah İbn Abbâs'a; 'Sen hiç Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem ile birlikte bayram namazı için musallaya (namazgah - namaz kılınan
yer) gittin mi?' diye sorar. İbn Abbâs ona şu cevabı verir; 'Evet, bayram
namazı için Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte musallada
bulundum. O zamanlar yaşım küçük olduğu için rahatlıkla Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'e yakın durabiliyordum. Zaten küçük olmasaydım onu görmem
mümkün olmazdı. Bir defasında Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem bayram
namazı için Kesir İbnüs-Salt'a ait arazinin yanı başında bulunan bir mekana
gelmiş ve burada insanlara hutbe îrad etmişti. Ardından kadınlara yönelip bazı
nasihatlerde bulunmuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o gün
kadınlara mallarını sadaka olarak vermelerini emretmişti. Bunun üzerine
kadınlar parmaklarında bulunan alyanslarını hemen çıkarıp Bilâl'ın tuttuğu
elbisesine bırakmaya başladılar. Ardından Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem Bilâl ile birlikte eve döndü."
AÇIKLAMA: İmam Buhari, bab
başlığında çocukların abdesti demekle yetinmiş fakat bunun hükmüyle ilgili
olarak herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Zeyn İbnü'l-Müneyyir konu
hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştır: "İmam Buhârî kullanmış olduğu
başlıkta çocukların abdestinin hükmünü açıklamamıştır. Çünkü;
a. Eğer çocukların abdest almasının mendup olduğunu söyleseydi,
çocukların abdestsiz bir şekilde kılmış oldukları namazın geçerli olacağını
kabul etmiş olacaktı,
b. Eğer çocukların abdest almasının vacip olduğunu söyleseydi,
çocukların abdesti terk etmeleri durumunda uhrevî cezaya muhatap olacaklarını
kabul etmiş olacaktı. İşte bu yüzden daha sade ve yanlış anlaşılmaya yol
açmayacak bir başlık kullandı.
Çocukların boy abdesti almasını gerektiren durumlarla normal
namaz abdestinin aksine çok nadir karşılaşıldığı için bu konuyla ilgili olarak
herhangi bir açıklamada bulunmayan İmam Buhârî daha sonra çocukların ergenliğe
adım atmaları durumunda boy abdestiyle mükellef olacaklarına değinmiştir. Bu
bâb başlığı altında zikredilen hadislerden sadece Ebu Saîd hadisi boy
abdestinin ne zaman farz olacağına işaret etmektedir. Çünkü bu hadisten
anlaşıldığı kadarıyla (mefhum) Cuma günü boy abdesti almak ergen olmayan
küçüklere farz değildir. Buna göre boy abdestinin farz olabilmesi için küçüğün
ergenlik çağına girmesi şarttır.
Ebu Dâvud, Tirmizî, İbn Hüzeyme ve Hâkim'İn Abdülmelik İbn Rebî
İbn Sübra'nın dedesinden merfu olarak naklettiği "Çocuk yedi yaşına
girdiği zaman kendisine namazı öğretin, on yaşına girdiğinde hala namaz
kılmıyorsa onu dövün" hadisi abdest almanın vaktine işaret etmekte ve bu
zamanı belirlemektedir, Zira namazın
kılınabilmesi için abdest almak şarttır. Hadisin zahiri İtibariyle bu hükmü
gösterdiğini söyleyen bazı âlimler bulunmaktadır. Onlara göre, çocukların namaz
kılması farzdır. Çünkü Resulullah (s.a.v.) namaz kılmayan çocukların
dövülmesini emretmiştir. Zaten herhangi bir hususun terki durumunda ceza
öngörülüyorsa o şeyin farz olduğu anlaşılır. Ahmed İbn Hanbel kendisinden
nakledilen bir rivayete göre bu görüştedir.
el-Bendenîcî, İmam Şâfii’ıin bu görüşe îmada bulunduğunu
nakletmiştir. Fakat alimlerin çoğunluğuna göre namazın çocuğa farz olabilmesi
için ergenlik çağına girmesi şarttır ve Resulullah (s.a.v.)’in namazı terk eden
çocuğun dövülmesiyle ilgili emri terbiye amaçlıdır.
el-Beyhakî ise çok kesin bir ifade ile yukarıdaki hadisin (ve
dolayısıyla hadisle ifade edilen hükmün) "Ergenlik çağına girene kadar
çocuktan kaldırılmıştır" hadisiyle neshedildiğini söylemiştir. Konuyla
ilgili ayrıntılı açıklama Kitabu'n-Nikah'ta yapılacaktır.